Ulaşım ve İklim Değişikliği
bilginin EN özet haLİ
Ulaşım sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının önemli bir kısmından sorumludur ve iklim değişikliğine doğrudan katkıda bulunmaktadır. Karayolu taşımacılığı başta olmak üzere, fosil yakıt temelli ulaşım sistemleri, karbon salımını artırarak atmosferdeki sera etkisini güçlendirir.
İklim değişikliğini sınırlamak ve sürdürülebilir ulaşımı sağlamak amacıyla; elektrikli araçlar, toplu taşımanın teşviki, bisiklet yolları gibi düşük karbonlu çözümler ön plana çıkmaktadır. Bu dönüşüm, yalnızca çevresel değil, ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla da bütüncül bir planlama gerektirir.
bilginin EN normal haLİ
Ulaşım ve iklim değişikliği arasındaki ilişki, hem sebep hem de sonuç bakımından çift yönlü bir etkileşim taşır. Ulaşım faaliyetleri, fosil yakıt kullanımına dayalı oldukları için küresel sera gazı salımının yaklaşık %25’ini oluşturur. Özellikle karayolu taşımacılığı, bu oran içinde başı çekerken, hava taşımacılığı ve deniz taşımacılığı da küresel karbon ayak izine önemli katkılarda bulunmaktadır.
Bununla birlikte, iklim değişikliğinin etkileri de ulaşım sistemleri üzerinde doğrudan hissedilmektedir. Aşırı sıcaklıklar, sel ve fırtına gibi hava olayları; yolların, demiryollarının ve köprülerin fiziksel bütünlüğünü tehdit ederken, ulaşım altyapısının bakım ve onarım maliyetlerini de artırmaktadır. Ayrıca iklim koşullarındaki değişiklikler, ulaşım güvenliğini ve seyahat sürelerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
İklim değişikliğiyle mücadele için geliştirilen politikalar, ulaşımda sürdürülebilirliğin sağlanmasını hedefler. Bu kapsamda:
- Elektrikli ve hibrit araç teknolojileri desteklenmekte,
- Toplu taşıma sistemleri modernize edilmekte,
- Bisiklet ve yaya yolları teşvik edilmekte,
- Karbon salımı düşük yakıt türleri ve yenilenebilir enerji kaynakları ön plana çıkarılmaktadır.
Ayrıca şehir planlaması ve ulaşım politikaları entegre bir yaklaşımla ele alınarak, bireylerin özel araçlara bağımlılığı azaltılmak istenmektedir. Ulaşım ve iklim politikalarının eşgüdümlü yürütülmesi, hem çevresel etkilerin azaltılması hem de sosyal adaletin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.
bilginin EN geniş haLİ
Ulaşımın İklim Üzerindeki Etkileri: Emisyon Kaynakları ve Yaygınlık
Ulaşım sektörü, küresel ölçekte karbon emisyonlarının en büyük kaynaklarından biridir. Özellikle benzin ve dizel gibi fosil yakıtlarla çalışan taşıtlar, karbondioksit (CO₂), azot oksitler (NOₓ) ve partikül maddeler gibi zararlı gazları atmosfere salmaktadır. Karayolu taşımacılığı, bu salımların %70’inden fazlasını üretmektedir.
Hava taşımacılığı, kişi başına düşen karbon salımı açısından en yüksek değerlere sahiptir. Deniz taşımacılığı da toplam taşınan yük hacmi nedeniyle yüksek miktarda sera gazı salmaktadır.
Motor verimliliği düşük araçlar, sıkışık trafik ve plansız şehirleşme, ulaşım emisyonlarını artıran başlıca nedenlerdir. Bu nedenle ulaşım sektörü, iklim değişikliğini durdurmaya yönelik küresel çabaların merkezindedir.
İklim Değişikliğinin Ulaşım Sistemlerine Etkisi: Riskler ve Dayanıklılık
İklim değişikliği, ulaşım altyapısını doğrudan tehdit eden çok sayıda riski beraberinde getirir. Aşırı hava olayları karayollarında çökme, köprülerde deformasyon, raylı sistemlerde genişleme gibi teknik sorunlara yol açar. Deniz seviyesinin yükselmesi ise liman altyapılarını tehdit eder.
İklim dirençli ulaşım sistemleri inşa etmek, bu tehditleri minimize etmenin temel yoludur. Bu kapsamda:
- İklim verilerine dayalı tasarımlar,
- Afet dayanıklılığı yüksek yapı malzemeleri,
- Yeşil altyapı çözümleri, gibi stratejiler benimsenmektedir.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, bu stratejilerin uygulanması altyapı planlaması açısından kritik önem taşımaktadır.
Sürdürülebilir Ulaşım Stratejileri: Karbonsuz Geleceğe Doğru
Sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için ulaşımda dönüşüm zorunludur. Elektrikli araçlar, hidrojen yakıt hücreli taşıtlar ve toplu taşıma sistemlerinin yaygınlaştırılması bu dönüşümün teknik temelini oluşturur.
Şehir planlamasında sürdürülebilir ulaşımın desteklenmesi, mikro mobilite çözümleri (bisiklet, scooter) ve yaya odaklı altyapıların önemi her geçen gün artmaktadır. Aynı zamanda karbon salımı yüksek yakıtların vergilendirilmesi ve sübvansiyonların kaldırılması da iklim dostu tercihleri teşvik etmektedir.
Bu sürecin başarıya ulaşması için kamu-özel sektör iş birliği ve katılımcı şehircilik anlayışı büyük önem taşır. Ulaşım sistemleri çevreye duyarlı hale geldikçe, iklim değişikliğiyle mücadelede de somut kazanımlar elde edilmektedir.
Kaynakça
-
İklim Değişikliği Baskıları ve Afetler Karşısında Türkiye'de Ulaşım – Emine Çoruh, Metin Mutlu Aydın, Eren Dağlı, Ömer Faruk Öztürk, Yusuf Mazlum
https://www.researchgate.net/profile/Emine-Coruh-2/publication/366250222 -
İklim Değişikliği Krizi ve Şehirler – Çiğdem Tuğaç
https://www.researchgate.net/publication/358999900 -
İklim Değişikliği ve Kentsel Dirençlilik Bağlamında Yeşil Ulaşım – Çiğdem Tuğaç
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2206316 -
Does Car Sharing Reduce Greenhouse Gas Emissions? – Levon Amatuni, Juudit Ottelin, Bernhard Steubing, José Mogollon
https://arxiv.org/abs/1910.11570 -
Sustainable Optimal Transport in Multilayer Networks – Abdullahi Adinoyi Ibrahim, Daniela Leite, Caterina De Bacco
https://arxiv.org/abs/2202.07933 -
Consequential LCA for Transportation Policies in Paris – Anne de Bortoli, Zoi Christoforou
https://arxiv.org/abs/2103.00680